Soru: İnsan bazı işleri yapmak isteyince kalbi sıkılıyor, daralıyor. Böyle işleri yapmak uygun olur mu?CEVAP
Muhammed Masum
Farukî hazretleri buyuruyor ki:
Kalbinin ürperdiği işi yapma! Nefsine uyma! Şüphe ettiğin işlerde kalbine danış! Şüpheli bir şeyle karşılaşınca, eli kalb üzerine koymalı, kalb çarpması artmazsa, o şeyi yapmalı. Eğer, fazla çarparsa yapmamalı! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Elini göğsüne koy, helâl şeyde kalb sakin, günah işte çarpıntı olur.) [İ. Ahmed]
(Günah olan iş yapılırken kalbde çarpıntı olur.) [Beyhekî ]
(Kalbini tırmalayan işi yapma!) [İbni Asakir]
(Nefse sükûnet ve kalbe ferahlık veren şey iyi iştir. Nefsi azdıran, kalbe heyecan veren iş günahtır.) [Taberânî]
(Kalbine danış; iyilik, kalbin mutmain olduğu, rahatladığı şeydir. Günah ise canını sıkan, kalbinde tereddüt uyandıran şeydir.) [Taberânî] (Mektubat-ı Masumiyye c.2 m.110 - Faideli Bilgiler)
Zamane din adamlarının, (Sen bu işi yap, günahı varsa benim boynuma) dedikleri iş kalbimizi tırmalıyorsa yapmamalı. Çünkü bir hadis-i şerif şöyledir:
(Din adamları fetva verseler de sen yine kalbine danış!) [İ. Ahmed]
Herkesin kalbi iyiyi kötüden, hakkı bâtıldan ayıramaz. Dinimizde haramlar ve helaller bellidir. Haram olan bir şey için, kalbim ne diyor diye bakılmaz. Bize göre şüpheli olan işlerde bakılır. Şüpheli işleri terk etmek iyi olur.
Vücut emaneti
Soru: (Vücudumuz ve organlarımız bize Allah’ın emaneti değildir. Cahil halk, emanet sanıyor) diyenlerin bu sözü yanlış değil mi?
CEVAP
Elbette yanlıştır. Bu hususta kitaplarımızda buyuruluyor ki:
Peygamber efendimiz, (Elin, sana bir emanettir, onunla haram olan şeyi tutma! Ayağın sana bir emanettir. Onunla haram yere gitme! Tenasül aleti sana bir emanettir, onunla zina etme!) buyuruyor.
Bunun gibi bedendeki bütün organlar birer emanettir. Bu nimetleri meşru şekilde ve meşru yerlerde kullanan, emin kimselerden olur, Cenab-ı Hakk’a karşı tam şükür yapmış olur. Bu emanetleri gayrimeşru yerlerde kullanan, Allahü teâlâya isyan ve hıyanet etmiş olur. (Ey Oğul İlmihali - İslam Ahlakı)
