Gıybet edeni tanımamak

Sual: Bir arkadaşın aleyhinde birine bir şey anlatıyorum. Anlattığım arkadaş, gıybetini yaptığım kişiyi hiç tanımıyor. Sadece ben tanıyorum. Gıybet günahı yalnız bana mı olur?
CEVAP
Gıybet edileni tanımadığı için arkadaşınıza günah olmadığı gibi, size de günah olmaz. Gıybet edileni o da tanısaydı, ikinize de günah olurdu.

Arapçada ü ve e sesi
Sual: Türk dünyasından gelen bir hafız, (Arapçada e sesi yoktur) diyor. A sesi ile e sesi arasında okuyor. Melek demiyor da, malak kelimesine yakın, ikisi arası bir şey söylüyor.
Mısır’dan gelen biri de, (Arapçada a ve ü sesi yoktur, a ve ü okumak yanlıştır) diyor. Mesela âmin yerine eeemin diyor. Amenerresulü demiyor, eeemenerrasulü diyor. Allahü ekber yerine Ellahu ekber diyor. Biz Türklerin okudukları yanlış mı?
CEVAP
Türk dünyasından gelen hoca gibi okuyanı yeni duyduk. Öyle bir okuma şekli duymadık. Sadece Allahü ekber derken elif harfi e harfi ile a harfi arasında okunur, başka yerlerde okunmaz. Melek, melek olarak okunur.
En güzel okuma şekli Osmanlıların okuduğu kıraattir. Şimdiki Araplarınki, Doğu Anadolu’daki insanların konuştukları Türkçeye benziyor. Mâna değişmese de Osmanlıdaki kadar düzgün olmuyor.

Ha harfiyle he harfinin karışmaması için hu değil, hü diye okumalı. Sad harfini ötre olarak okuyunca su diye okunur, sin harfini ötre olarak okuyunca sü diye okunur. Ü sesi yok diye onu da su diye okumak uygun olmaz. Osmanlının okuduğu gibi okunursa hiç yanlışlık olmaz. Sin ve Sad harfleri rahatça çıkmış olur. Mâna da değişmez.

Allah ve Amenerresulü derken ayın harfiyle söylemiyoruz, elifle söylüyoruz. Elifle söyleyince mahzuru olmaz.

Dinî yazıları çöpe atmak
Sual: Dinî yazı bulunan takvim yapraklarını, gazete sayfalarını, bozuk dinî kitapları ve üzerinde İslami yazılar bulunan gofret ambalajlarını, kâğıt toplanan geri dönüşüm kutularına atmak uygun mudur?
CEVAP
Bu kâğıtlar, kâğıt fabrikasına giderek hamur yapıldığı için mahzuru olmaz.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.